30 Aralık 2014 Salı

BUGÜN NE ALDIM?

Bu post biraz geç saate kaldı, uykuyla savaşıyorum ama bu postu yazmadan uyku haram bana.

Çok fazla uzatmadan hemen yazmaya başlıyorum. Geçen günlerde markafonide bodyshop mağazası açılmıştı ve 4 al 3 öde kampanyası vardı. Yaşadığım şehirde olmadığı için ben de bu tarz markaları internetten takip edip alıyorum genellikle. Bu arada markafoninin sıklıkla yaptığı bir bodyshop kampanyası bu 4 al 3 öde. Yalnız eğer 4 taneden fazla ürün alacaksanız 2 ayrı sipariş şeklinde verin. Fiyatları yüksek olanları bir grup yapın fiyatlara indirimler daha çok yansıyor o zaman. Eğer hepsini bir sepete atarsanız bu defa en düşük fiyatlı bedavaya geliyor buna dikkat edin.

Gelelim ürünlere. Dediğim gibi. Aslında çok fazla ürün aldım ama bugün hepsini paylaşmayı düşünmüyorum.

İlk olarak tanıtacağım ürün çay ağacı özlü tonik. Uzun süreli bir kullanımdan sonra sizleri daha çok bilgilendirebilirim, ama bendeki ilk izlenimi gayet kaliteli olduğu yönünde. Kokusu ferah. Hafif çay ve reçine karışımı bir koku. Ama herkesin sevebileceği bir kokusu olduğunu söyleyemeyeceğim. Yağlı ciltler için uygun olan bu tonik aynı zamanda gözenekleri sıkılaştırıyormuş. Benim cildim de gözenekli bir yapıya sahip olduğu için tam benlik bir ürün olduğunu düşünüyorum. Uzun bir kullanımın ardından sizleri daha çok bilgilendireceğim ilerleyen zamanlarda.


Tanıtacağım ikinci ürünse yine bodyshop markası olan argan yağı. Normalde bu mucizevi yağ durumuna çok da itimat eden biri değilim açıkçası. Çünkü artık bir çok şeyin orijinalini bulmak oldukça zor. Muhakkak kalitesiz bir şeylerle doyuruluyor ürünler. Son 2 yıldır bu argan yağları pek bir ilgi görmeye başladı. Ben de alıp denemek istedim. Bir de bodyshop markasının güveni ve bu ürünün orijinal olduğuna dair sertifikası olması beni ikna etti tabi. Argan yağını hem saçınız hem de cildiniz için kullanabiliyorsunuz. Bu oldukça olumlu bir özellik. Tek bir ürünle hem ssçlarınıza hem ellerinize hem tırnaklarınıza hem de vücudunuza bakım yapabiliyorsunuz. Hemen açıp ürünü denedim. Bakalım uzun süreli bir kullanımdan sonra bir fark görecek miyim? Sizleri seviyorum. Son görselimi de paylaşarak iyi geceler diliyorum.



29 Aralık 2014 Pazartesi

BUGÜN NE ALDIM?

Selam güzeller😊 bugün yine aldığım bir ürünü daha sizlerle paylaşmanın mutluluğuyla post yazmaya başlıyorum.

Bu aldığım ürün, avonun extra lasting ruju. Yumuşacık dokusuyla dudakta çok güzel bir his bırakıyor. Ve renkleri oldukça net. Hatta bence bir rujun en önemli özelliklerinden biri bu. Katalogda beğendiğiniz rengin birebir aynısının gelmesi önemli tabi. En azından hayal kırıklığına uğramıyorsunuz. Bu rujun tek bir rengini aldım ama tam olarak istediğim tonu bulabildim ben. Yalnız kalıcılığı konusunda ben biraz şüpheliyim. Normalde rujun asıl özelliği kalıcı olması fakat ben bu konuda avon ile aynı düşüncede değilim. Gün içinde sık sık tazelemek gerekiyor.

Ben renk olarak pretty in pink rengini aldım ve çooook doğal bir görünümü olduğunu üstüne basa basa söylemek isterim. Zira ben gündelik bir makyajda doğal tonları kullanmayı tercih ediyorum.

Bunun dışında renk seçenekleri şa-ha-ne!!! Tüm renkleri almak istedim ama sık sık alışveriş yapan biri olduğum için neredeyse yakın tüm renkler bende mevcuttu. Bu nedenle bu rengi almak istedim. Bu ruju merak edenler, yeni haberdar olanlar ve hatta makyajla arası olmayanlar bile tereddütsüz bu rujlardan edinmeli. Her makyaj çantasında olması gereken risksiz bir ruj. Aynı zamanda indirime girdiğinde fiyatı da normal. Piyasada en makul fiyatlı rujlardan bile uygun olabiliyor. Ben 12 tl gibi bir fiyata aldım galiba. Bu arada ışıktan dolayı renk çok değil. Işık yanıltabilir. Bir katalogdan bakabilirseniz daha aydınlatıcı olacaktır.



26 Aralık 2014 Cuma

BAHAR GÜNLERİ GİBİ

Ben dönem dönem bazı parçalara kafayı takarım. Bu aralar da acayip derecede floral desenlere, bahar günlerinden kalma çiçek böcek desenlerine kafayı takmış bulunuyorum. Aldığım trechcoat bir ressamın yetenekli ellerinden çıkmış bir tabloyu andırıyor. Bu nedenle gördükçe içim açılıyor. Şu soğuk kış günlerinde insana bir bahar heyecanı geliyor.

İkinci takıntım ise barok stilinde desen ve işlemeler. Bu trenchcoat a baktığım zaman hafif bir barok esintisi de değiyor yüzüme. Eskinin esintileri günümüz modern yaşamıyla harmanlandığında son derece şık bir görünüm ortaya çıkıyor.

Aldığım bu trenchcoat u pembe yün pantolon ve koyu yeşil bir triko ile kombinleyeceğim. Ayrıca birlikte kullandığım kolyeyi de görsellerde görebilirsiniz.

İyi ki almışım dediğim bir parçayı daha sizlerle paylaşıyorum. Ben çok beğeniyorum umarım siz de beğenirsiniz. İşte görseller:






24 Aralık 2014 Çarşamba

Bugun ne aldım

Ayyy yumuş yumuş bir eteğim oldu çok mutluyum😊 yumuşacık, koy yastığının üzerine uyu yani. Öyle ki pofuduk😊 pamuk ve polar arası bir malzemeden yapılmış. Zaten blogumu takip edenler bilir. Ben kumaşların dokusuna kafayı takmış durumdayım😊 ama dokunduğun zaman hoş bir his bırakmalı aldığınız ürün, haksız mıyım😊

Bu arada şunu da belirteyim: çok fazla alışveriş yapan ve çok unutkan biriyim. Bu nedenle fiyatları falan aklımda tutamıyorum hiç.ve aynı zamanda fiyat belirtmek çok da hoşlandığım bir durum değil. Aldığım ürünleri merak edenler gmail adresimden sorularını sorabilirler.


BUGÜN NE ALDIM?

Bugün tam da kışa yakışacak iki aksesuar aldım. Her ikisinin de renkleri cıvıl cıvıl ve iç açıcı😊

ilk olarak gül kurusu renginde bir eldiven aldım. Rengi şahane desem abartmış olmam sanırım. Eldivenlerin yapıldığı malzeme kumaşlar arasında en sevdiğim malzemelerden biri: güderi. Hafif süet deri arası bir dokuda.

İkinci ürünüm ise şeker pembesi çiçekli bir kolye. Yiyilesi bir rengi var. Bir türlü gözümü alamıyorum kolyeden😊 üzerinde ufak parlak taşl a rı var. Işıltıyı çok seven biri olarak bu minik taşlar beni ziyadesiyle memnun etti. Umarım yakın bir zamanda kombinlerimde kullanıp sizlerle paylaşırım.

Ben aldıklarımı çok beğendim ve çok da memnun kaldım. Umarım siz de beğenirsiniz. İşte görseller:



23 Aralık 2014 Salı

Nailart2

Son zamanlarda nailart modası oldukça yaygınlaştı. Gerçek anlamda bir sanat bu. Düşünsenize minicik tırnaklara binbir yaratıcılıkla işlenen bir süsleme. Hayal gücü sizlere kalmış. Bu işi yapmak için değişik alet edevat var. Hatta ben de bu ayın avon katoluğundan bir kaç parça bir şey aldım nailart ile ilgili. Ürünlerim geldiğimde sizlerle paylaşacağım aldıklarımı. Bu arada bundan sonra yaptığım alışverişleri ne almışım neleri kullanıyorum sizlerle paylaşacağım.

Neyse saadete gelelim😊 yeni aldığım nailart malzemesi geldiğinde yeni tırnaklarımla bir post paylaşacağım.



Kendimce tavşan yapmaya çalıştım. Biraz fareye benzese de yine de başarılı olduğumu düşünüyorum😊 çünkü tırnaklarımı uzatamıyorum hiç. Ve minicikler. O nedenle boyarken oldukça zorlandım. Umarım beğenmişsinizdir😊

9 Aralık 2014 Salı

fondoten yorumu

Normalde çok fazla fondöten vs kullanan biri değilim ama yine de makyaj dünyasına kazandırılmış hoş bir ürün😊 bunu düşünen ve geliştiren zihni taktir etmek gerek😊

Aslında gündüz gündüz kızları yüzünde kalıp gibi bir makyajla görmek beni biraz üzüyor. Bunu üç sebebe bağlıyorum: ya kullanılan üründen kaynaklı, ya uygularken yapılan hata kaynaklı ya da uygulayan kişinin ne kadar çok uygularsam o kadar pürüzsüz durur düşüncesinden kaynaklıdır.

İlk olarak tenimize uygun fondöteni buluyoruz kızlar. Fondöten her ciltte farklı bir etki bırakır. Mesela kimi fondötenler yoğun kremsi yapıdadır kiminin hafif ve doğala yakın bir etkisi vardır kimisi de pudralı yapıdadır. Dolayısıyla da bir fondöten her ciltte aynı etkiyi bırakmaz. Yani arkadaşınızda görüp beğenip gidip alacağınız bir şey değil. Artık bütün kozmetik mağazalarında doya doya deneyip kullanacağınız tester lar ve hatta cilt analizcilerinden tutun da makyöze kadar hepsi var. Yani gidip bir kozmetik mağazasına girin ve hem deneyerek hem de  fikir sahibi kişilerden öneriler alarak işe başlayın.

Teninize uygun yapıda fondöteni bulduktan sonra iş uygun rengi bulmaya geliyor. Eğer canlı ve doğal bir görünüm istiyorsanız teninizin yarım ton koyusunu, tamamen doğal olsun diyorsanız tam teninizin tonunu, daha etkileyici bir cilt istiyorsanız cildinizin iki ton açık ve bir ton koyusu olacak şekilde iki farklı fondöten alıp cildinizde gölge oyunları oynamalısınız -ki sizi temin ederim muhteşem oluyor- -ilerde bununla ilgili de bir post paylaşacağım.-

Farzedelim ki gündüz dışarı çıkarken rutin makyajınızı yapacaksınız. Bu durumda sadece cilt tonunuzla uyumlu fondöteni sadece kusurlu bölgeye ve iyice dağıtacak şekilde parmaklarınızla uygulamalısınız.

Gece makyajı için profesyonel ürünler kullanmanızı öneririm. Ve yoğun bir şekilde uygulanmalıdır. Aynı zamanda fondöteni sabitlemek için mutlaka baz, pudra ve sabitleyici sprey kullanmanız gerekir. Özellikle de düğün gibi sizi yoracak terletecek ve makyajınızın akmasına sebep olacak bir yere gidiyorsanız bu dediklerimi kesinlikle uygulayın. Fondöteni fırça yardımıyla kullanmanız sizin için daha rahat olacaktır. Aksi durumda elleriniz vıcık vıcık olur. Bu arada son zamanlarda bir kaç markanın matlaştırıcı jellerine de rastlar oldum. Pudra yerine bu jelleri de kullanabilirsiniz. Çünkü pudrayı zaman zaman yenilemek gerekebiliyor.

Bugün size iki ürün tanıtacağım:

İlki maybelline in affinitone u. Bu ürünün güzel bir dokusu var. Hafif pudramsı yapıda ve sürerken parmaklarınız kayıp gidiyor. Ancak şöyle bir durumla karşılaştım. Çok açık tenliyim ve tonları bende hep koyu kalıyor. Yani çok açık tenli kişilerin kullanabileceği bir ürün değil. Kapatıcı özelliği de gayet iyi. Az bir kullanımla oldukça geniş bir alanı kapatabiliyorsunuz. Kadifemsi dokusu da gayet hoş bir his bırakıyor insanda.



Tanıtacağım ikinci ürün ise flormar ın pretty si. Bu fondöteni açıkçası pek beğenmedim. Flormar ın artık çok iyi kozmetik ürünleri çıkardığını düşünen biri olarak bu fondöteni hiç yakıştıramadım doğrusu. Açık tonları oldukça net bir şekilde bulabilirsiniz. Ancak formülü hiç beğenemedim. Sanki sadece su ve pudrayı karıştırmışlar gibi bir izlenim bıraktı bende. Zaten bir iki gün kullanmadığınız zaman da dibe çöküyor ve elinize sadece su geliyor. Yani ürünün içeriği ayrışıyor. Bu nedenle sevemedim pek. 






6 Aralık 2014 Cumartesi

KIRIŞIKLIK KARŞITI ÜRÜNLER

Bugün size kırışıklık karşıtı iki ürün tanıtacağım. Bu tür ürünlerin belli bir yaş kotası var bildiğiniz gibi. Ve son derece akla yatkın bu kotanın varlığı. Çünkü içerisindeki etken maddeler zaten belli yaş dönemlerinde kendi cildimizin ürettiği maddelerdir. Zaman geçtikçe cilt bu maddeleri üretmede yetersiz kalır ve cilt kendini zamana bırakmaya başlar. Burada özellikle belirtmek istediğim konu kendinizle barışık olmanız gerektiğidir. Nihayetinde her çizgi bir yaşanmışlık ve tecrübedir. Bunun dışında her yaşın ayrı bir güzelliği vardır. Her kırışıklık yaşanmışlıklarınızın bir imzasıdır. Yine de kendimize bakmamız ve kendimizi bırakmamamız gerektiğinin altını çiziyorum.


İlk olarak tanıtacağım ürün loreal paris in revitalift lazer×3. Bu ürün yoğun bir kıvama sahip. Zaten ürünün kendisi de aslında yoğun bir içeriğe sahip tıpkı kıvamı gibi. İleri yaşlarda kullanılması gereken bir ürün. Kokusu çok ağır. Umarım ürün geliştirilir ve buna dikkat edilir. Migrenimi tetikliyor kokusu. Aynı zamanda burnumu da yakıyor.


İkinci ürüne gelelim. Bu benim gerçekten de bayıldığım bir ürün. Dokusu muhteşem. İnsanın sürdükçe süresi geliyor. Kadife bir dokuya sahip olan bu ürün olay in anti-wrinkle 2 in 1 firm&lift i. Hem gündüz kremi hem de serum içeriyor. Makyajızın altına baz olarak da kullanabiliyorsunuz. En iyi avantajı da bu bence. Dokusu bazı makyaj bazlarını hatırlatıyor. Ürünü yüzünüze dışa doğru masaj yaparak uygulamalısınız. Hatta yüzümüze ne kullanırsak kullanalım bu kuralı unutmayalım.